19 Mayıs nasıl bayram oldu?

Kendilerini çağdaş, aydın, entelektüel olarak nitelendiren kemalistlerin her gelişmeyi her olayı Mustafa Kemal’e mal ettikleri bu süreçte atalarının 19 Mayıs Bayramı ile ilgisi alakası olmadığını kabul etmezler.

Gelin 19 Mayıs Bayramı’nın tarihsel sürecini beraber öğrenelim

12 mayıs 1916’da Erkek Öğretmen Okulu öğrencileri, zamanın Milli Eğitim Bakanı Selim Sırrı Tarcan’dan bu günün idman günü olması için izin isterler ve Tarcan’ın da katıldığı ilk beden eğitimi gösterisi bu tarihte Kadıköy İttihat Spor Kulübünün çayırında yapılır. Daha sonra bu okul öğrencileri gösterileri geleneksel hale getirmişlerdir.

Jimnastik Bayramı, İdman Bayramı, Mektepliler Bayramı, gibi değişik adlar altında zamanla bütün okullara yayılmıştır. 1. Dünya Savaşı’nın başlaması ile aksamalar olsa da 1927’den itibaren Milli Eğitim Bakanlığı organizasyonu üzerine almış, her yıl 12 Mayıs da Türkiye nin çeşitli yerlerinde bu gösteriler yapılmaya başlamıştır.

20 Haziran 1938’e kadar, Hıdırellez gibi gayri resmi olarak değişik vilayetlerde uygulanmıştır ( her vilayette, her okulda değil)

20 Haziran 1938 tarih – 3466 sayılı kanun ile Remi Bayram olarakkabul edilmiştir. Gün olarak da Mustafa Kemal’in Samsuna çıkışı olan 19 Mayıs seçilmiştir. Hastalığı oldukça ilerlemiş olan Mustafa Kemal’e usulen bilgi verilmiştir. 9.Cumhuriyet Hükümeti, Celal Bayar Başbakan, Saffet Arıkan Milli Eğitim Bakanıdır. Mustafa Kemal ilerlemiş hastalığından dolayı genellikle yatalak olduğundan bu işlerle ilgilenememiştir.

1919 mayısın resmi bayram ilan edilişinden 4,5 ay sonra hiç bir resmi bayrama katılmadan vefat etmiştir.

Bugünkü adını ”Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı ”şeklinde 1981 yılında çıkarttığı 2429 sayılı kanun ile12 eylül darbecisi katil Kenan Evren koymuştur. Kısaca, Mustafa Kemal’in bu bayramla hiç bir alakası yoktur. Celal Bayar’ın çıkarttığı bir kanun ile resmi bayram olmuştur. Ülkemiz üzerinde bir külfettir, halk nezdinde karşılığı yoktur, hiç bir zaman da itibar görmemiştir. Kaldırılırsa hiç kimse neden kaldırıldı demeyecek, bu bayramın kutlanmasından sorumlu olanlar ise rahat bir nefes alacaktır. 

Bu bayram vesile kılınarak daha önce Milli Eğitim Bakanları ve okul idarecilerinin çoğu batılı Hristiyanlara benzemek için adeta  giriştikleri yarışta, Müslüman ailelerin liseli genç kızlarını çırıl çıplak soyup teşhir etme yarışına girmişlerdi.


Dursun yılmaz

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: