31 Mart Taşkışla Faciası

23 Nisan 1909

113 Yıl önce bugün Taşkışla katliamı hakkında ne biliyorsak mucize eseri katliamdan sağ kurtulan Mülazım Mustafa’nın olaydan 55 yıl sonra 1964 yılında bastırmayı başardığı 93 sayfalık bir kitap sayesinde biliyoruz.

İşte Mülazım
Mustafa’nın satırları:

Taşkışla’da teslim olan 3 bin Osmanlı-Türk askerini şehit etmek darbecileri kesmedi. ENVER, AUBREY HERBERT, M.KEMAL, KAZIM KARABEKİR, Osmanlı Askerlerini asarak, kurşuna dizerek katliama devam ettiler…

“Taşkışla’da öldürülen askerlerin cesetlerini çöp arabalarına doldurtup gece sabahlara kadar kitle halinde Surp Agop Ermeni mezarlığında bize gömdürdüler. Hareket Ordusu’ndan ölenler azdı. Onları da tantanalı merasimle Hürriyet-i Ebediye ismini verdikleri yere gömdüler.

Ertesi gün kışlada sağ kalan elli kişi kadar karışık bizler, süngülü muhafızlarla Bekir Ağa zindanına götürüldük. Bizim bandoda dört zabit arkadaş şunlardı.

Kolağası Hikmet, Mülazım Arif, ben, Susurluklu Halit idi. Bandomuzun geri kalan eratı isyanla ve silahla hiçbir alakaları olmadığı halde Taşkışla’da yok edilmişlerdi.

Bekir Ağa zindanını asker ve sivil ve birçok kimselerle dolu bir halde bulduk. Divanı harbe her gün on on beş kişi çıkarılıyor kimi asılıyor kimi Kağıthane’de kurşuna diziliyordu.

İçeride bir ölüm havası içinde bekliyorduk. Maznunlara en ziyade şu suali sorduklarını öğrendik. ’31 Mart salı günü Ayasofya Meydanı’na gittin mi?’ Gittim diyen ya asılıyor ya da sınıfına göre kurşuna diziliyordu.

Hiçbir temyiz ve itirazı olmayan bu kararlar nişanlar sökülüp Bekir Ağa Bölüğü’ne oradan da sirkeci sevkiyatına getirildik.

Burada sizlere bir noktayı arz etmek isterim. O günün muharrirleri hadiseyi dürbünün ters tarafıyla temaşa edip öyle mütaala yürütmüşlerdir. Kimleri alkışladıklarını bilememişlerdir.

Facianın müsebbiplerini, fesadın nereden geldiğini kimler tarafından tertiplendiğini bilinmiyordu, Zalimler katiller kahraman oldu, yok yere öldürülen her şeyden bihaber zavallılar da hain oldular…”

Yaşar Gören

Kaynak: Mustafa Turan, Taşkışla’da 31 Mart Faciası, sayfa 76-77 ve devamı

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir