Atatürk’ü Rab edinenler
Kulları rab edinmek ne demektir açıklayalım: Allah’ın emir ve yasaklarına rağmen, birisinin bunlara muhalif emir ve yasaklarını, hükümlerini kabullenmek ve isteyerek gönülden onlara itaat etmek, onları rab edinmek demektir.
İşte bugün Türkiye’deki büyük bir kesim Atatürk’ün Allah’ın hükümlerine muhalefet etmesine ve o hükümlere muhalif kanun ve ilkeler belirlemesine rağmen tüm bunlara karşılık Atatürk’ü rab edinmiş durumdadır.
Sürekli seçimler yapılır. Çeşitli yöneticiler güya yönetimi ele alırlar. Ama sonuçta her zaman ülkeyi yattığı yerden Atatürk yönetir. Seçilen idareciler mecliste Atatürk’e bağlılık yemini ederler. Bunu yapmadan görev alamazlar. Yapılan kanunların Allah’ın kanunlarına muhalif olup olmamasının onlar için bir önemi yoktur. Onlar için esas olan Atatürk’ün koymuş olduğu kanun ve ilkelere aykırı kanun koymamaktır.
Ayrıca Türkiye’nin en büyük türbesi olan Anıtkabir’e gidip ona saygı duruşunda bulunurlar ve sanki yaşıyormuş ve kendisi bunları duyuyormuş gibi ona hitap eder, dertlerini anlatır, saygı ve sevgilerini beyan ederler. Ülkede herhangi bir spor takımı bir başarı elde ettiğinde ilk olarak Anıtkabir türbesine koşup kupalarını kendilerini gerçekte göremeyen ama gördüklerine inandıkları Atatürk’e göstermeye kalkışırlar.
10 Kasım, 23 Nisan, 19 Mayıs vb… rejimin kutsal günlerinde ise onun heykellerinin önünde yine sanki kendisi bunları görüyormuş ve işitiyormuş gibi onu rab edinenler kıyafetlerini düzeltip, ceketlerini ilikleyip onun heykellerine, büstlerine karşı hazır ola geçerler.
Türkiye’de eğitim sistemi de tamamen onu rab edinmeye odaklıdır. Özellikle ilkokulda okul daha ilk günden Atatürk’le başlar son günde Atatürk’le kapanır. Adeta İslam’ın besmelesi gibi bir şey olmuştur Atatürk’le işe başlamak.
Sadece bununla da kalmıyor. Başta meydanlar olmak üzere her yerde onun heykelleri ve büstleri…Cadde, sokak, okul, kütüphane, spor salonu, stadyum, havaalanı isimleri hep Atatürk… Paralarda, pullarda, devlet daireleri ve birçok esnafın dükkanında yine Atatürk resimleri… Ülkenin ismi neden Atatürk olmamış ona şaşmamak mümkün değil açıkçası. Başta rejimin eğitim sisteminin bir adamı zorla ve beyin yıkayarak sevdirme politikaları sonucunda ortaya onu rab edinmiş milyonlarca kişi çıkmıştır.
Yıllardır ülkede var olan tüm bu putperestliğe karşı ise belki bir elin parmaklarını geçmeyecek birkaç samimi hoca dışında din adına ortaya çıkan hiç kimse sesini çıkarmamaktadır. Sanki böyle bir vaka yaşanmıyormuş, sanki kendileri başka bir ülkede yaşıyorlarmış gibi eften püften meselelerle milleti oyalayıp gözlerinin önlerinde yaşanan bu büyük putperestliğe karşı ise son derece suspus ve kör bir vaziyette beklemektedirler.
Onlar bekleyedursun biz hakkı haykırmaktan hiç korkmayalım, hiç çekinmeyelim. Yoksa yarın mahşerde bunun hesabını veremeyiz…
İlker YİĞİT