Ayasofya’yı kapattıran fikir babası
1 Şubat 1935′ te resmen müze haline getirilen Ayasofya’nın kapatılması için gece gündüz çalışan Amerikalı Thomas Whittemore…
Ayasofya’nın kaderini değiştirecek olan ” Bizans Enstitüsü ” Beyoğlu Tokatlıyan Otelinde 12 Haziran 1929′ da 8 zengin Amerikalının buluşması ile kurulmuştur.
Enstitünün esas kurucusu ve fikir babası Thomas Whittemore’dur.
Whittemore, 2 sene sonra Ayasofya’nın sıvaları altında kalan mozaikleri ortaya çıkarmak için 7 Haziran 1931′ de Atatürk’ün izni ve Bakanlar Kurulu kararı ile izin almayı başardı.
Mozaikleri ortaya çıkarma işinden sonra 1 Şubat 1935 günü olan oldu Ayasofya müze yapıldı.
Ayrıca M.Kemal’in hedefinde Sultan Ahmed Camii’de vardı.Şehirdeki tüm kütüphaneler burada toplanılacak ve sözde bir milli kütüphane yapılacaktı.
Ayasofya’nın müze olmasından sadece 20 gün sonra,Yunan Başbakanı Venizelos, M.Kemal’i Nobel Barış ödülüne aday göstermişti ….
Ne tesadüf değil mi?
Ayasofya’nın müze olması tabi ki yetmiyordu.
İslam’dan tamamen arındırılmış olmalıydı Ayasofya.
Ayasofya’da dev hat levhaları vardır hepimizin bildiği. Abdülmecid Han zamanında ünlü hattat Kazasker Mustafa İzzet Efendi yazmıştı bu hatları.Bu hat levhalarını yere indirip çıkarmak istediler.
Ama kapılardan dışarı çıkaramadılar ve parçalamaya da cesaret edemediler ve hatlar böylece yerlerde 15 sene bekledi ve zarar gördü.
1949 ‘da yeniden yerlerine asılan hatlar adeta örümcek bağlamıştı maalesef.
İzzet Efendi onları dışarda yazmamış bizzat içerde yazıp asmıştı bunu akıl edemediler.
Ayasofya bugün hala muamma bir bekleyiş içinde ve kaçınılmaz olan tekrardan camiye çevrileceği günü bekliyor.
Bu herşeyden önce Fatih Sultan Mehmed Han’ın vasiyeti idi ve neye mal olursa olsun, kılıç hakkı olan Ayasofya eski günlerine dönecek…