Batum’u Ruslar’a kim verdi?


MUSTAFA KEMAL, ASLINDA TOPRAK VERMEYE BATUM’U RUSLARA VEREREK BAŞLADI…

BATUM MİLLETVEKİLLERİ BOŞ YERE BAĞIRDI ÇAĞIRDI…

Kafkasya’yı ve Azerbaycan’ı Sovyetler Birliği’nin insafına terketti…


Fotoğraflar: Üstte Mustafa Kemal ve Rus General Frunze. Frunze Taksim anıtında Mustafa Kemal ile beraber (altta)…

Mustafa Kemal, 18 Eylül 1918’de Filistin’de, 7’nci Ordu’yu cepheden çekerek savaş alanından kaçtı. Nablus, Deraa, Şam, Humus, Hama, Halep vb. gibi şehirleri İngilizlere teslim etti. Ama ortada yazılı bir anlaşma yoktu. 20 Ekim 1921’de Suriye, Lübnan, Hatay ve İskenderun’u Ankara Andlaşması ile yazılı olarak Fransızlara veren Mustafa Kemal, aslında bu eyleminden 7 ay kadar önce Batum’u Ruslara vermişti. Toprak vermedeki ilk sabıkası budur…Batum’dur.

Batum, 1878 yılından itibaren gitti geldi. Gitti geldi. Gitti geldi. Ve sonunda haydut Ankara Hükümeti ile SSCB arasında imzalanan 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşması ile Ruslara verildi. Bir daha da gelmedi. (Aslında haydut Ankara Hükümeti, hiç kimse tarafından tanınmıyordu ve haliyle böyle bir anlaşma yapmaya yetkisi yoktu) Antlaşmayı, haydut Ankara Hükümeti adına; Dış İşleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek, Milli Eğitim Bakanı Dr. Rıza Nur ve Moskova Büyük Elçisi General Ali Fuat Cebesoy imzaladı.


İşte Batum’un kısa hikayesi:
03 Mart 1878 tarihli Ayastafenos Antlaşmasına göre; 1 milyar 400 milyon ruble savaş tazminatının, 400 milyon Rubleye indirilmesi karşılığında, Osmanlı Devleti Kars, Ardahan, Batum, Eleşkirt Vadisi ve doğu Bayezıt’ı kendilerine bağlı yerlerle birlikte Soğanlı dağına kadar, Çarlık Rusyası’na verdi.
13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması’na göre; Antlaşmanın 58. maddesine göre: Osmanlı Devleti doğuda; Ardahan, Kars ve Batum’u Rusya’ya terk edecek…
3 Mart 1918 tarihli Brest-Litovsk Antlaşmasına göre; Rusya Kars, Ardahan ve Batum’u Osmanlı devletine geri verdi. Ayrıca Bütün Doğu Anadolu dan da çekildi. Osmanlı ordusu doğuda ilerleyerek Batum, Kars ve Ardahan’ı ele geçirdi.


4 Haziran 1918 Batum Antlaşması’na göre; Bu antlaşma ile 1878 Ayastafenos ve Berlin Antlaşmaları ile kaybettiğimiz Batum dâhil diğer topraklar geri alındı. 15 Ağustos 1918 tarihinde de Padişah Vahideddin bir beyanname yayınlayarak Elviye-i Selâse’nin (Kars, Ardahan ve Batum’un) resmen Anavatan’a bağlılığını ilan etti.
Temmuz 1918 Batum, Kars ve Ardahan plebisitine göre; Plebisit sonunda çoğunlukla halk, Osmanlı devletini istediğinden, Batum, Kars ve Ardahan Osmanlı devletine katıldı. Temmuz 1918 deki plebisit sonucuna göre Kars, Ardahan ve Batum sancaklarında; yaklaşık 28.000 Hıristiyan’a karşı, yaklaşık 300.000 Türk ve Müslüman nüfus yaşamaktaydı.
30 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütarekesi’ne göre; Mondros, doğu sınırı ile ilgili olarak; “Brest Litovsk barışından sonra İran ve Kafkasya’ya giren Osmanlı birlikleri derhal 1914 sınırına kadar çekilecek, Anadolu dışındaki Osmanlı birlikleri ise en yakın Anlaşma Devletleri komutanlıklarına teslim olacak.” şeklinde bir hüküm içermekteydi. Bu da Kars Ardahan ve Batum’un tekrar Ruslara geri verilmesi demekti.
Bölgesel savaşlara göre; İngilizler Aralık 1918 de işgal ettikleri Batum’u, Temmuz 1920 de terk ettiler. Bu durumdan istifade eden Gürcüler hemen Batum’u işgal ettiler. Ankara, bu durumu hemen protesto etti. Yerli halk mahalli önderlerin öncülüğünde Osmanlı ordusu yanında Gürcülerle savaşarak, 23 Şubat 1921 tarihinde Posof, Ardahan ve Artvin’i kurtararak anavatana bağladılar. Batum, Gürcistan’a verilen notadan 15 gün sonra Türk askeri tarafından geri alındı.


16 Mart 1921 tarihli Moskova Antlaşmasına göre; Türk heyeti; Diş İşleri Bakanı Yusuf Kemal Tengirşek, Milli Eğitim Bakanı Dr Rıza Nur ve Moskova Büyük Elçisi General Ali Fuat Cebesoy’dan oluşmaktaydı. Ama elbette ipler Meclis Reisi Mustafa Kemal’in elindeydi. Yasal hiçbir yetkisi olmamasına rağmen kararları O veriyordu. Antlaşmanın 2. maddesi gereği, orada kalan Türkler için dini, ticari, hukuki bir takım hak ve imtiyazlar elde edilerek, Batum Gürcistan’a bırakıldı.
Büyük Millet meclisinde bulunan 5 Batum Millet Vekili, verdikleri bir önerge ile bu antlaşmayı kabul etmediklerini ve Meclisin de bu antlaşmayı ret etmesini istemişlerdir. Ama, antlaşma Mecliste kabul edildi. Diş İşleri Bakanı Yusuf Kemal (Tengirşek) Batum Milletvekillerine cevaben; “ Ne yapalım Türkiye ve Türklüğün menfaati bunu gerektiriyordu” dedi.


13 Ekim 1921 tarihli Kars Antlaşmasına göre; Sakarya Savaşı’nın kazanılması sonucunda, Sovyetler Birliği ile Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan’ın katılımıyla Kars’ta bir konferans düzenlendi. Konferansta Türkiye’yi Kâzım Karabekir Paşa temsil etti. Bu Konferansta Büyük Millet Meclisi “Batum”un Gürcistan’a bırakılmasını bir kere daha teyit etti.


24 Temmuz 1923 tarihli Lozan Antlaşmasına göre; Lozan’da, Batum ele alınmadı. Antlaşma metninin hiçbir yerinde Batum kelimesi geçmemiştir. 2’nci Büyük Millet Meclisi 11 Ağustos 1923 günü toplandı. Mecliste, İkinci Grup yani muhalefet yoktu. İsmet Paşa, şark (doğu) hududumuzla ilgili olarak: “Arkadaşlarım şark hududundan şikâyet ettiler. Bilirsiniz ki, garp hududunda, bizim bugün temin ettiklerimizden başkası, Misak-ı Millimiz dâhilinde değildi. Irak hududu ise, alâkadarların dostane şekilde halletmesine bağlı bırakıldı” şeklinde beyanda bulundu.
Yani, Batum sonsuza kadar gitti..

*Yaşar GÖREN

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: