İskilipli Atıf Hoca’nın idamı

BAŞMÜDERRİS ATIF HOCA ASILDI. ONU İDAMA MAHKUM EDEN CHP’Lİ KATİL MEBUS KEL ALİ ORADAYDI.

ELİNDEKİ ŞAPKAYI HOCA’NIN KAFASINA TAKTI.

“GİY DOMUZ…” DEDİ


Fotoğraflar: Yanyana asılan iki medrese profesörü.

CHP’li katil mebus Kel Ali… 3-4 Şubat 1926 Perşembe akşamı. 95 yıl önce. CHP diktatörlüğü kasıp kavuruyor. Mustafa Kemal Cumhurbaşkanı. İsmet Bey (İnönü) Başvekil. CHP, iktidarda. Hava buz gibi soğuk… Eski meclis binası yanında Karaoğlan Çarşısı’nın önündeyiz… İki idam sehpası kurulmuştur. Birine, eski Babaeski Müftüsü Müderris Ali Rıza Efendi, diğerine Başmüderris İskilipli Atıf Hoca asılacaktır. Atıf Hoca, idam sehpasına çıkarılır. Karar, yüzüne okunur, yafta ve yağlı ilmik boynuna geçirilir. Kel Ali, hemen yanındadır. Elinde tuttuğu şapkayı, son saniyelerini yaşamakta olan Atıf Hoca’nın başına geçirir ve “Giy domuz!” der. Atıf Hoca’nın elleri arkasından bağlıdır. Başında Kel Ali’nin şapkası olduğu halde asılır.


Ertesi sabah, Meclis binasının önünden geçenler, Müftü Ali Rıza Efendi ile İskilipli Atıf Hoca’nın cesetlerini dar ağacında rüzgarda sallanırken görürler. Atıf Hoca’nın uzun boyu, daha uzamış gibi görünür.
İskilipli Atıf Hoca’nın şapka yüzünden asılmadığı, vatana ihanetten mahkum olduğunu söyleyenler de vardır. Şurası muhakkak ki, İskilipli Atıf Hoca, sıradan bir cami hocası değildi. Mir’âtü’l-İslam, İslam Yolu, İslam Çığırı, Din-i İslam’da Men-i Müskirât, Nazar-ı Şeriatte Kuvve-i Berriye ve Bahriye, Tesettür-ü Şer’î, Muâyenetü’t-Talebe, Medeniyyet-i Şer’iyye, Frenk Mukallitliği ve Şapka adında 9 kitabın yazarıdır. 1924-1925 yıllarında, Süleyman Nazif ile hayat tarzımız üzerine sayısız tartışma yapar. Bu polemik yazıları gazetelerde yayınlanmıştır. BMM’den Men-i Müskirat Kanunu’nu geçiren (İçki Yasağı Kanunu) ve böylece Mustafa Kemal’i çılgına çeviren Trabzon Mebusu Ali Şükrü, Atıf Hoca’nın “Din-i İslam’da Men-i Müskirât” adlı kitabından etkilenmişti. İskilipli Atıf Hoca, elbette Kemalist dünya görüşüne sahip değildir. Ve büyük bir ihtimalle, Milli Mücadele’ye katılmayanların veya karşı olanların listelenip, takip edilmesini bizzat üstlenen Recep Zühdü tarafından adım adım izleniyordu. Şevket Süreyya bu yüzden “… suçu, o sıralar yayınlanan şapka kanununa muhalefet etmekti. Fakat bu suç, bir takım ithamlarla da karışınca mahkemeden en ağır hükmü yemişti” diye yazmış olmalı. Zaten son duruşmanın zabıtlarını okursanız şunu görürsünüz. Asıl neden şapka meselesi, fer-i neden ise diğerleridir..

Kel Ali denilen Ali Çetinkaya hukuk eğitimi almayan ama istiklal mahkemelerinde yargıçlık yapan onlarca insanın idam kararını veren eski bir asker.

(Hukukçu olmayan birisi mahkeme başkanı olabilir mi.)


Recep Zühtü, o da milletvekili iken metresini öldürüp cezadan kurtulmak için deli raporu alıp vekil olarak devam eden bir kişi.

( Deli olan bir kişi vekillik yapabilir mi)

*Yaşar GÖREN

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: