Milli bayramların gerçek gayesi

Milli bayramların gerçek gayesi insanların rejime olan bağlılığını diri tutmaktır. Bilhassa son dönemde kemalist rejimi şarj etmek vazifesi görüyor.

Milli bayramlar

(Bayramların anlam ve önemine uygun olarak coşku ile kutlanmasını sağlamak ve böylece Büyük Atatürk’e ve ilkelerine bağlılığı geliştirmek ve Ulusal birliği pekiştirmek)

Fransız tarihçi Bertaux bu tür kutlamaların gerçek gayesini şöyle açıklar:

“Kutlamak, kitleleri devlet ideolojisinin tören ve ritüellerinin etrafında seferber etmenin yöntemiydi. Bir yandan geçmişten seçilmiş bazı olayların topluca anılması, diğer yandan da şimdiki zamanın yüceltilmesiyle yeni gelenekler icat ediliyordu. Sonuç, her bireyi kendine kurgulanmış bir toplum içinde tanımlamaya teşvik eden muazzam bir devlet propagandasıydı. Sovyetler Birliği, Ekim Devrimi’ni ulusal çeşitliliği, rejimin somut örneği olan işçiyi ve işçi sınıfının dünya çapındaki dayanışmasını yüceltiyordu. Kemalist Türkiye, herhangi bir sınıf mücadelesi fikriyle bozulmamış bir ilerleme ve modernite kültü geliştiriyordu. Ideolojik farklarının ötesinde Italya ve Almanya, yeni faşist çağın doğuşunu müjdeliyordu. Fransa’daki Üçüncü Cumhuriyet deniz aşırı topraklara yayılan bir sömürge imparatorluğu imajını öne çıkarıyordu…. Otoriter rejimlerin dikkatli bir şekilde planlanan ve yukarıdan aşağıya dayatılan ritüelleri sadece halkın bir araya geldiği anlar değillerdi; bu ritüellerin fotoğraf ve film gibi görsel araçlar üzerinden yayınımları, onları devlet ve liderleri lehine daimi bir halkoyuna dönüştürüyordu. Faşizmin en güçlü dönemlerinde gerçekleştirilen kitle gösterileri, sergiler ve kutlamalar, toplu bir fikir birliği hissiyatı yaratarak, rejimin karanlık yüzünü oluşturan baskı, sansür, sindirme, tecrit ve yok etme uygulamalarını gizliyordu.”[1]

Bunu kemalizmi takviye etmek isteyen darbeci Kenan Evren de inkar etmiyor zaten.

Nitekim bu husus 14.8.1981 tarihli ve 8/3456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla, yani darbeci Kenan Evrendöneminde yürürlüğe konulan “Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği”nin birinci maddesinde;
“Bayramların anlam ve önemine uygun olarak coşku ile kutlanmasını sağlamak ve böylece Büyük Atatürk’e ve ilkelerine bağlılığı geliştirmek ve Ulusal birliği pekiştirmek…”[2] şeklinde ifade edilmiştir.

Yani günümüzdeki kemalistlerin, ulusal bayramları “devlet töreni” ile kutlamak istemeleri masum bir talep değildir. Arka planda bu gerçek yatmaktadır.

KAYNAKLAR:
[1] Sandrine Bertaux, Ulusu Tasarlamak 1920’ler ve 1930’larda Avrupa Devletleri (Projecting the Nation European States in the 1920s and 1930s), Osmanlı Bankası Arşiv Araştırma Merkezi, Istanbul 2006, sayfa 124, 125.
[2] Söz konusu madde için bakınız; 14 Ağustos 1981 tarihli ve 8/3456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ve 1 Ekim 1981 tarihli ve 17475 sayılı Resmi Gazete, sayfa 60.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir