Mustafa Kemal Erzurum Kongresi’nden kovuldu mu?

Ermenilere karşı toplanan Erzurum kongresi olaylı başladı.

SALONA MERASİM ÜNİFORMASI VE PADİŞAH YAVERİ KORDONUYLA GELEN MUSTAFA KEMAL, ERZURUM KONGRESİ’NDEN KOVULDU.

23 Temmuz 1919. Vilâyât-ı Şarkiye Müdâfaa-i Hukuk Cemiyeti Erzurum Şubesi tarafından sivil bir oluşum şeklinde örgütlenen Erzurum Kongresi nihayet başladı. Şehir, İngilizlerin işgali altında. Ama delegeler İngilizleri düşman saymıyor. Erzurum, Erzincan, Trabzon, Rize, Kars, Ardahan vilayetlerinin kurulmakta olan Ermenistan’a verilmesine karşı çıkıyorlar. Kadirbeyoğlu Zeki Bey’in anıları 23 Temmuz 1919’da, bugün toplanan Erzurum Kongresi’nden tam 88 yıl sonra basılabildi… 2007 yılında… Ve biz Kongre’nin ilk günü neler olduğunu, tarihte ilk defa onun kaleminden öğreniyoruz. Meğer bize anlatılan herşey yalanmış. O anlatsın biz okuyalım.

Bakalım kongre nasıl başlamış: “Camekanlı kapı açılır açılmaz bütün ihtişâmı ile büyük üniformasıyla, kaşıklı, püsküllü apoletleriyle irili-ufaklı umum nişanlarıyla ve Yâverân-ı Hazret-i Şehriyârî kordonu ile arkasında da Yüzbaşı Cevad ve diğeri Mülâzım Receb Zühdü, aynı büyük üniforma ile içeri girmesinler mi? Zavallı millet… Öteden beri şatafat bu dârât (gösteriş) ve bu debdebenin zebûnu değil midir? İsterse olmasın, kafasına vurarak oldurur…Böyle alıştırılmış devir, her ne olursa olsun ismine ne nâm verilirse verilsin, büyük, buradaki büyüklük ilmen ve irfânen değil, mevkî itibâriyle bu nâmı ihrâz edenler, alt taraflarındakine dâima hakaretle bakmayı, hin-î hâcette (gerektiği zaman) tahta kurusu gibi onları ezmeyi ve mutlak olarak kendilerine itaat ettirmeyi isterler.Mustafa Kemal Paşa bu hareketiyle murahhaslar üzerinde yapacağı te’sîri çok iyi olarak keşfetmişti. Ve nitekim öyle de çıktı. O dârât, debdebe ile kılıç şakırdılarına karşı murahhaslar (delegeler) hep birden ayaklanmasınlar mı? İşte o vakit taş kafamdan fırladı, ayağa kalkmayan ben ve Rauf Bey’den başka kimse kalmadığını görünce ben de yerimden fırladım. Gayet sert ve haşin bir sadâ ile:“Efendiler oturunuz! Paşa hemen dışarı çıkınız. Daha istifanâmenizin (askerlikten istifanın) mürekkebi kurumadan kongre üzerinde bir te’sîr icrâ etmek için bu kıyafetle gelmenize çok teessüf ederim. Hemen çıkınız, başka bir elbise ile gelirsiniz.” diyerek elimle de kapıyı gösterdim.Sarı olan Mustafa Kemal o sırada yeşil bir renk aldı. Ve kongre salonunu mevtâî (ölü gibi) bir sükûn kapladı. Yalnız yanımda oturan Rauf Bey:“Zeki ne yaptın?” diyerek, o kudretli elleriyle sol bacağımı öyle bir sıktı ki, tam bir hafta siyah kaldı.Mustafa Kemal Paşa üç dakika süren bu sükûtu, rolünü değiştirmek suretiyle bir aktör vaziyeti aldı:“Efendiler, şimdi bu dakikada kanaat getirdim ki, bu memleket hiçbir vakit istiklâlini zâyi etmeyecek. Bilakis parlak istikballere mazhar olacaktır. Zirâ içimizde medenî cesâretini hiçbir kuvvetin eğemeyeceğini ben de îman ettiğim, (eliyle beni göstererek) böyle şahıslar oldukça bizler yaşayacağız. Bu bizim hakkımızdır.”Bana doğru bir adım atarak elini uzattı ve sivil elbisesi olmadığı için bunlarla gelmeye mecbur olduğunu beyân-ı itizar etti…Mustafa Kemal Paşa, vaziyetin başka türlü çıkar yolu olmadığını görünce hemen geriye dönerek salondan çıkmak sûretiyle kongreyi terk etti..

Yaşar GÖREN

Kaynaklar:. Ömer Aymalı / Dünya Bülteni – Tarih Servisi. Kadirbeyoğlu Zeki Bey’in Hatıraları. Kazım Karabekir, İstiklal Harbimiz..

Bir Cevap Yazın

%d blogcu bunu beğendi: