Tevfik Fikret’in Yıldız Sarayı’nı soyan İttihatçılara yazdığı şiir

Tevfik Fikret, İttihatçıları devrimci zannediyordu. Su katılmamış hırsız çıktılar. Abdülhamid’i tahttan indiren ittihatçı terörist çetenin Yıldız Sarayı’nı yağma etmesi Tevfik Fikret’in gözünü açtı…

“YİYİN EFENDİLER YİYİN. BU HAN-I YAĞMA SİZİN. DOYUNCAYA, TIKSIRINCAYA ÇATLAYINCAYA KADAR YİYİN.

30 Nisan 1909. 31 Mart’ın 19’uncu günü. Abdülhamid’i bombayla öldürmeye kalkan Ermeni teröristlere övgüler düzecek kadar Abdülhamid düşmanı olan Tevfik Fikret’in düşündüğü devrim bu değildi. Onun anlı şanlı devrimcileri Ahmet Rıza, Mahmut Şevket Paşa, Enver, Cemal ve baş kahramanıydı.

Yıldız Sarayı’ndaki altınları, mücevherleri kapış kapış ceplerine dordurdular. Abdülhamid’in yemek takımlarını, perdelerini hatta mektup açacağını bile çaldılar. Evlerine götürdüler…

Tevfik Fikret, büyük bir pişmanlık duygusuyla şu şiiri yazdı…

HAN-I YAĞMA

Bu sofracık, efendiler – ki iltikaama muntazır Huzurunuzda titriyor – bu milletin hayatıdır; Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır! Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır…

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir. Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?

Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir! Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir…Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say. Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray, Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay; Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay… Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var. Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar. Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar… Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini. Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini… Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak! Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,

Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Tevfik Fikret

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir